Merhaba Samsun!

Masa Tenisi sayesinde 5 günlük Karadenize gelmekte nasip oldu.  Gerçi burası tam Karadeniz sayılmaz ama  kıyıdan köşeden   Karadeniz sayılır.  Samsun gelmişken gezmesek olmaz ama değil mi ?  Çok gezmiş sayılmasam da Samsunun merkezi biryerinde kaldığımız için  hiç canım sıkılmadı akşamları. Sahil olması  kesinlikle çok güzel. Sahil yolu  gece 12’e kadar  hep dolu. Özellikle  kilimini   çimlere serip çay keyfi yapanlar oldukça fazla. Çay sevmeyen ben  insanların öyle keyifli çay içtiğini görünce canım çekmedi değil hani… Bizim çınarda  gitar,darbuka çalan gençler olduğu gibi orda da kemençe ve saz çalan bir kesim var. Biraz fazla amatörler ama kemençenin sesi çok güzelmiş gerçekten ee bir de Karadeniz türküleri olunca insan mest oluyor haliyle.  Sahil boyunca alkollü,alkolsüz sürüyle cafeler var ve geneli lüks cafeler.  Samsun’u Denizli’ye benzettim  tek farkı deniz olması o da büyük fark tabi 🙂

İllerin meşhur yemeklerini yerim bunu bilirsiniz 🙂  Samsunda yenecek birsürü varmış ve hemen hemen  özel olan herşeyini  denedim.   Özellikle pideyi! Ben Denizli’de  Doyuran harici hiçbiyerde pide sevmiyorum fakat orda yediğim pide gerçekten çok güzeldi. Sanırım 3 farklı mekanda pide yemiştim 🙂

2cab79f3-8f6b-4f7c-a356-4b2019ffee54 Yazının devamını oku…

Yıllar Sonra Olimpos

Yaklaşık 4 saat süren yol   ve  bitmek bitmeyen son 30-40 km sonunda  12 yıl  aradan sonra tekrardan Olimpos’a geldim.  Yoğun geçen iş temposundan ruhumu,vücudumu,kafamı dinlemeye  gelinebilcek tek yer burası olsa gerek.

Eskiye nazaran gelişmiş, ağaç evler,pansiyonlar fazlasıyla artmış.  Daha önce gittiğimde 1-2 tane cafe,bar tarzı yer vardı ama gidişimde  yol boyu canlı müzik yapan, cafe,bar,disco  tarzında  en az 10 tane mekan gördüm diyebilirim.

Bu arada sanırım tatil beldeleri arasında Türkiye’deki en ucuz yer Olimpos.  Kaldığımız yerin 2-3 pansiyon yanında   adam kocaman yazmış  Konaklama + Kahvaltı = 40 TL. Bedava gerçekten! Biz Rüya Pansiyon’da kaldık. Şirin, küçük bir pansiyon. Ama yemekleri harika   yorumlardada öyle yazıyor zaten.

Otelden birkaç fotoğraf

Yazının devamını oku…

Hayaller Şehri : Kapadokya’ya Gittim

Hayaller şehri dedikleri kadar varmış. Gidene kadar hiç büyülenmediğim fakat ordaki atmosferi gördüğümde heycanlandığım, heryerini,herşeyini sevdiğim Kapadokya’dan selamlar.  Sanırım herşeyini sevdim derken yanlış söyledim. Testi kebabını hiç sevmedim bunu diyemeden geçemeceğim 🙂  Denizli’de ben bunu göveç  diye yiyorum 🙂  Yazının devamını oku…

Alaçatıda Neler Yapılır ?

Dün uzun zamandır  gitmediğim, herkesin aşık  bana ise hiç ilgi çekici gelmeyen   – midye yeme düşüncesi hariç –  şehire  yani İzmir’e gittim. Hatta İzmir ‘de değil Alaçatı’ya. Hani herkesin şu    “çok pahalı amk”  deyipte yine de gittiği Çeşme – Alaçatı... Hem tatil yapmak, hem kız arkadaşımla zaman geçirmek hemde  Alaçatı’yı görmek  adına güzel bir tatildi. Alaçatıda neler yapılır  dedik ve biz kısa zaman baya gezdik dolaştık…

Herkesin pahalı demesi haliyle insanı tedirgin etsede  biraz araştırma yaparak gidersen  heryerin pahalı olmadığını görebiliyoruz. Örneğin konaklama açısından 250 – 300 TL’lik butik oteller kampanya sitelerinde (yakala.co, grupanya.com gibi) 150 TL’e kadar fiyatlara rezervasyon yapabiliyorsunuz.

Konaklama olarak My Adress Butik Otel‘i tercih ettik. İyi ki de etmişiz. Otel hem güzel hem çarşıya yakın hemde çalışanları ilgili,güleryüzlü.  Fiyat olarak da gayet uygundu. (150 TL)

my-adress-hotel

Yazının devamını oku…

Akçapınar Tostçusu

Mutlaka sizde duymuşsunuzdur bu Meşhur Akçapınar Tostçusunu. Ben biraz geç duydum ama  duyar duymaz da   Marmaris gezimden sonra  yapılacak listeme eklemiştim burayı uğramayı.

Bir tosttan ne beklenebilir  değil mi ? Ama söylentilere göre  ve okuduklarıma göre  öyle bir tost yapıyormuşki bu Akçapınar adeta parmaklarınızı yiyormuşsunuz.  Ee bu kadar güzel övgüleri duyduktan sonra gitmemek ayıp olurdu.  Ve marmaris dönüşü   sırf burada yemek yiyeceğimden dolayı aç karna  gittim. Hatta epeyde açtım çünkü bekletiyi fazla yükselttim.

IMG_20160807_134422

Akçapınar yoluna girdikten sonra 2-3 km   gidince hemen köyünde için kalan küçük biryer. Zaten 3 tane restorant tarzı yer var ama diğerleri bu akçapınar tostçusu kadar isim yapmamış yada benim kulağıma gelmemiş çünkü dolu değiller. Yazının devamını oku…